Ağız ve Diş Sağlığında Adım Adım
Tüm sağlık konularında olduğu gibi diş hastalıklarında da tedaviden çok
koruyucu önlemlere ağırlık verilmesi gerekliliği genel kabul
görmektedir. Toplumun anne adayından başlayarak, gebelik döneminde
annenin ve bebeğin ergenlik dönemi dâhil düzenli diş hekimi kontrolleri,
eğitim ve koruyucu sağlık hizmetleri yoluyla ağız ve diş sağlığı
bilgilerinin arttırılması, doğru tutum ve davranış alışkanlıklarının
oluşturulması sağlanarak hastalıkların yaygınlığı ve şiddeti
azaltılabilir. Böylece tedavi edici diş hekimliğine başlama yaşı
yükseltilerek bireylerin yaşam kalitesi arttırılabilir.
Bütün
hastalıklarda olduğu gibi ağız ve diş sağlığı ile ilgili problemlerde de
erken tanı konulup tedavi edilirse başarılı olma şansı artar. Çocukluk
dönemi sağlık alışkanlıklarının geliştirilmesi için uygun bir dönemdir.
Sağlıklı bilgi, tutum ve davranışlarını geliştiren çocuklar
çevrelerindeki bireyler için de eğitici olabilirler.
Bu bağlamda
ağız ve diş sağlığını korumak, diş çürükleri ve dişeti hastalıklarından
korunmak ve yaygınlığını azaltmak, küçük yaşlarda edinilen diş fırçalama
alışkanlığı ile mümkündür. Düzenli diş fırçalama, doğru beslenme,
koruyucu diş tedavi uygulamaları ve düzenli diş hekim kontrolü ağız diş
sağlığının temelini oluşturmaktadır.
Bebeklerde ağız ve diş
bakımı, ilk süt dişlerinin ağız içerisinde görülmesi ile başlar.
Bebekler ilk süt dişleri sürmeye başladığında ilk diş hekimi muayenesi
için diş hekimine kontrole götürülmelidir.
Diş çürüğü hayat boyu
maruz kalınabilen bir hastalık olduğu için koruyucu yöntemlerin de hayat
boyu devam etmesi gerekmektedir. Bu nedenle ilk dişlerin ağız içinde
görülmesi ile birlikte diş çürüğünün erken tanısı ve koruyucu işlemler
açısından senede iki kez düzenli olarak diş hekimi kontrolleri
alışkanlık haline getirilmelidir.
Bebeklerde şeker içeren gıda
(biberon ile süt, meyve suyu, mama vs) ve ilaçların ağız ve diş
temizliğine dikkat edilmeden kullanımı Erken Çocukluk Çağı Çürüğü (EÇÇ)
riski oluşturur. Bu nedenle biberon içindeki süte bal, pekmez, şeker vs
gibi tatlandırıcılar katılmamalıdır. Özellikle gece beslenme sonrasında
ağız temizliği yapılmadığında şeker ilave edilmemiş olsa bile inek sütü
çürük oluşturabilir. Bebeğin ağız-diş bakımı ebeveyn tarafından
sağlanmalıdır. Bebeklerin ilk süren süt dişleri ebeveyn tarafından temiz
nemli bir tülbent ya da çok yumuşak bir fırça ile gece yatmadan önce ve
varsa gece beslenmelerinden sonra macunsuz olarak temizlenmelidir.
Bebekle ilgilenen kişiler, diş çürüğü ve periodontal hastalıkların
(dişeti ve dişleri destekleyen diğer dokuları etkileyen iltihabi
hastalık) bulaşıcı olabilmesi ve bu nedenle kendi ağızlarındaki
mikropların kolayca bebeğe geçirebilmesi nedeniyle bebeği beslediği
kaşığı kendileri kullanmamalıdır.
Ek gıda alan bebeklerde
özellikle ara öğünlerde şeker ve karbonhidrat içeren besinlerin sık
tüketilmesi diş çürüğünü oluşturur. Ayrıca bu gıdaların ağızda kalma
süreleri uzadıkça çürük yapıcı özellikleri de artmaktadır. Bu sebeple
beslenme sonrası en azından bebeğe su içirilmelidir.
İlk süt
dişlerinin sürmesi sırasında bebeklerde iştahsızlık, huzursuzluk,
sindirim sistemi bozuklukları, salya miktarında artış, diş etlerinde
kaşınma, yanak ısırma, el ve parmakları ağza götürme görülebilir. Bu
dönemde bebeği rahatlatacak semptomatik tedaviler örneğin, içi sulu diş
kaşıyıcılar, buzdolabında bekletilerek bebeğe diş etlerini kaşıması için
verilebilir. Ayrıca ebeveyn kendi temiz parmağı ile bebeğin ağız içinde
dişinin süreceği bölgeye masaj yapabilir.
Süt dişlerinin daimi
dişlere göre daha az kalsiyum ve fosfat içerdiği, daha ince olduğu için
kolay çürür.
1 yaşından sonra bebeğin süt dişleri, çiğneyici
yüzeyleri tülbent ile yeterince temizlenemediğinde, yumuşak küçük başlı
bir diş fırçası ile diş macunu kullanmadan ebeveyn tarafından
fırçalanmalıdır.
Çocuklarda süt dişlerinin ağız içinde
tamamlanması ile birlikte 3 ile 4 yaş arasında koruyucu diş tedavi
uygulamaları (Florür cilası ) açısından diş hekimine götürülmelidir.
Dişler üzerine uygulanan topikal (yerel) florür uygulamaları diş
çürüklerine karşı korunmada uygulanan koruyucu yöntemlerdendir. Diş
hekimleri tarafından florür cilaları, jelleri ve köpükleri şeklinde
tatbik edilmektedirler. Ancak, 6 yaş altındaki çocuklar uygulama sonrası
tükürme işlevini tam olarak yapamayacaklarından yüksek konsantrasyon
florür içeren jel ve köpükler tercih edilmezler. 6 yaş altındaki
çocuklarda yavaş florür salımı yapan florür cilaları dişler üzerine
sürülür. Uygulama sıklığına diş hekimleri karar verir. Çocuğun çürük
riskinin durumuna göre yılda 2-4 defaya kadar uygulama yapılabilir.
Düşme zamanından önce çürük veya travma sebebiyle kaybedilen süt
dişlerinin yerleri korunmazsa komşu dişler, düşen süt dişinin yerine
doğru eğilirler. Kaybedilen süt dişinin karşısındaki süt dişi ise
boşluğa doğru uzar. Bu durumlar, kaybedilen süt dişinin altındaki daimi
dişin sürme boşluğunun azalmasına ve daimi dişin gömülü kalmasına ve
dişlerde çapraşıklıklara neden olur. Bu sebeplerden dolayı erken
kaybedilen süt dişinin yerini korumak amacıyla yer tutucular diş
hekimleri tarafından uygulanmalıdır.
4 yaşından itibaren çocuklar
kendi başına bezelye tanesi büyüklüğünde çocuk diş macunu (250–500 ppm
florür içeriği olan ) ile dişlerini fırçalamalıdır. Ancak, ebeveynin
örnek oluşturabilmesi için diş fırçalamanın birlikte yapılmasına dikkat
edilmeli ve etkili fırçalamanın yapılabilmesi için ebeveyn tarafından
tekrar kontrolünün sağlanması gerekmektedir.
6 yaşından itibaren
çürük riskinin fazla olduğu durumlarda diş hekimleri, topikal florür
uygulamalarına ek olarak çocuklarda florür gargara kullanımını da
tavsiye edebilir.
7 yaşına kadar çocuğun kendi başına diş
fırçalaması, ancak etkili fırçalamanın yapılabilmesi için ebeveyn
tarafından kontrolü sağlanmalıdır.
İlk süren daimi diş 6 yaş
dişlerimizdir. 6 yaşında ilk daimi dişimizin ağız içinde görülmesi ile
birlikte karışık dişlenme dönemi başlar. Karışık dişlenme döneminde
daimi diş çıkarma süreçlerinin takibi diş hekimi tarafından
yapılmalıdır. İlk süren daimi diş olan 6 yaş dişlerinin çiğneyici
yüzeyinde çürüğe meyilli yani yiyecek birikimine imkân sağlayan derin
girinti ve çıkıntılar bulunan çocuklara, diş hekimi tarafından fissür(çiğneme
yüzeyi) örtücü uygulamaları yapılmalıdır.
Çocuklarda ve genç
bireylerde izlenen dişeti hastalıklarının en fazla görülen formu,
dişetinin başlangıç iltihabı olan gingivitistir(diş eti iltihabı). Süt
dişlerinin düşmesi ve daimi dişlerin sürmesi sırasında diş fırçalama çok
ağrılı olabilir. Süren daimi dişin dişeti kenarı kalınlaşabilir ve sürme
gingivitisi(diş eti iltihabı) gözlenebilir.
Dişlerimizi düzenli
olarak fırçalamadığımızda, dişler üzerinde oluşan diş(bakteri) plağı,
plak boyayıcı ajanlar kullanılarak gözle görülebilir bir hale
gelmektedir. Diş(bakteri) plağı dişe yapışık halde bulunduğu için sadece
diş fırçalama ile uzaklaştırılabilir. Dişlerimiz fırçalamadığında dişler
üzerinde oluşan bakterileri barındıran diş(bakteri) plağı, diş etinde
sorunlara ve diş çürüklerine yol açar.
Daimi dişlerde travmalar
genellikle diş kırıkları, yer değiştirme veya yerinden fırlama şeklinde
meydana gelmektedir. Bu yaralanmalarda önemli olan vakit geçirmeden
müdahale yapılmasıdır. Özellikle dişin tamamen yerinden çıkması ile
sonuçlanan yaralanmalarda dişlerin ağız dışı ortamda kaldığı süre çok
önemlidir. En kısa sürede ilgili yere ulaşılamayacak durumlarda diş,
köküne dokunulmadan ağızda olduğu gibi yuvasına yerleştirilmelidir.
Dişin kirli olduğu durumlarda diş ağızda görünen kısmından tutulup akan
musluk suyu altında yıkandıktan sonra bu işlem gerçekleştirilmelidir.
Diş ağız içine yerleştirilemeyecekse süte konmalıdır.
7 yaşından
itibaren çocuklar bezelye tanesi büyüklüğünde yetişkin diş macunu ile
kendi başına diş fırçalamaya başlamalıdır. Çocuklarda çürük veya travma
sebebiyle erken süt ve daimi diş kaybı tespit edilen durumlar yer tutucu
açısından diş hekimine tarafından değerlendirilmelidir.
Diş
fırçalama sırasında diş fırçası dişlerin mevcut beş yüzeyinden üçünü
temizlemekte ve kalan iki yüzey yani dişlerin birbirine bakan ara
yüzeyleri ancak ara yüz temizlik ajanlarıyla temizlenebilmektedir.
Bu ajanlar;
Ara yüz fırçası; diş aralarının boyutuna bağlı
olarak değişik çaplarda bulunabilirler.
Diş ipi; mumlu ve mumsuz
tipleri bulunabilen, farklı tadlar da içerebilen, ara yüzey teması daha
sıkı dişlerde kullanılan ara yüz temizlik ajanlarıdır.
12
yaşından itibaren çocuklara, diş ara yüzeylerinin durumlarına göre doğru
ara yüz temizlik ajanı diş hekimi tarafından önerilmeli ve kesinlikle
kullanımı pratikte gösterilmelidir. Diş fırçalama ile birlikte günde bir
kez ara yüz temizlik ajanları uygulanmalıdır. Ortodontik tedavi gören
çocuklarda braket (düzeltici aletler) altlarının temizliği de ara yüz
fırçaları ile yapılmalıdır.
Daimi dişlerin kaybına bağlı olarak
protez kullanımı sonrasında geriye kalan dişlerin ve protezlerin
temizliği ve bakımında;
Hareketli protezlerin temizliği orta
sertlikte bir diş fırçası ile jel macunlar veya sıvı sabunlar
kullanılarak ağız haricinde yapılır. Protez temizleme tabletleri zamanla
protezler üzerinde biriken diş taşları ve renklenmelerin giderilmesinde
etkilidir.
Sabit protezlerin temizliği diş fırçası, ara yüz
fırçası ve diş ipi ile yapılır. Köprü gövdelerinin altında özel diş
ipleri(süper floss) kullanılır.
İmplant desteklilerin diş etine
yakın bölgeleri yine diş fırçası, ara yüz fırçası ve diş ipi ile
temizlenmelidir.
Protezlerin değişen ağız şartlarına göre yeniden
uyumlandırılması ile kullanım ömrünün uzatılması ve ağız sağlığı
üzerindeki muhtemel olumsuz etkilerinin giderilmesi diş hekimleri
tarafından periyodik kontrollerde düzenli olarak yapılmalıdır.
Protezler, kullanım süresince çürük ve periodontal hastalık(dişeti ve
dişleri destekleyen diğer dokuları etkileyen iltihabi hastalık) riski
açısından değerlendirilmeli ve gerekli tedaviler yapılmalıdır.
Daimi dişlerde diş kayıpları giderilmediği takdirde diş boşluğuna yakın
diğer dişlerde boşluğa devrilmeler ve karşıt dişlerin uzaması ile
kapanış ilişkileri ve dişlerin çene içerisindeki sağlıklı konumları
bozulabilir. Kaybedilen diş bölgesindeki çene kemiğinde kayıp (rezorpsiyon)
görülebilir. Diş kayıplarının fazla olduğu durumlarda tek taraflı
çiğneme ve kapanış ilişkilerinin bozulması sonucunda çene ekleminde (temporo
mandibular eklem) rahatsızlıklar görülebilir.
Periodontal
hastalıklar, kardiyovasküler hastalıklara, pulmoner hastalıklara ve
bebeklerde erken doğum ve düşük doğum ağırlığına da yol açabilir.
Sigaranın periodontal hastalığın şiddetini arttırdığı ve tedavi
sonuçlarını değiştirdiği de unutulmamalıdır. Periodontal hastalık hiçbir
bulgu vermeden de ileri safhalara ulaşabilir. Bu nedenle düzenli
aralıklarla diş hekimi kontrolleri son derece önemlidir.
SAĞLIKLI
DİŞLERLE % 100 GÜLÜMSEMENİZ DİLEĞİYLE
Ağız ve Diş Sağlığında Adım Adım
Çocuklarda Diş Sağlığı
Çürük Tedavisi
Sağlık Bakanlığı Tarafından Yürütülen Ağız Ve Diş Sağlığı Hizmetleri
» Ağız ve Diş Sağlığı
Ağız ve Diş Bakımı
Ağız ve Diş Sağlığının Önemi
Ağız ve Diş Sağlığı
Merkezleri
Konular: Ağız ve Diş bakımı, Ağız ve Diş Sağlığı, İmplant, Diş Doktorları, Diş Hekimi,
implant merkezleri, Diş Doktorları Listesi, Diş Hekimleri, İmplant Merkezleri bilgilerine sahip olabilirsiniz.
Kategori:
Sağlık / Ağız ve Diş Sağlığı, implant merkezleri / Ağız ve Diş Bakımı
/ Ağız ve Diş Sağlığında Adım Adım